You are here
Filistinli İşçi ve Emekçilerle Uluslararası Dayanışma Büyüyor

İsrail devleti Ekim 2023’ten bu yana Filistin halkına yönelik bir soykırım gerçekleştiriyor. Egemenler kimi zaman bu katliamı sözde kınadıklarını belirtseler de İsrail’le her türlü ekonomik ve politik ilişkiyi sürdürmeye devam ediyorlar. Egemenlerin ikiyüzlülüğü madalyonun bir yüzüyken, diğer yüzünde ise neredeyse iki yıldır aralıksız Filistin halkıyla dayanışma eylemleri düzenleyen, hem İsrail’i hem kendi devletlerini protesto eden emekçiler var. Dili, dini, kültürü farklı olsa da tüm dünyadan işçiler, sınıf kardeşlerine sahip çıkıyor, grevler, boykotlar örgütlüyorlar. Her türlü baskıya, işten atma tehditlerine rağmen zulmün karşısında durmaya devam ediyorlar. Geçtiğimiz hafta İsrail güçlerinin Filistin’e yardım götüren Madleen adlı yardım gemisine müdahale etmesiyle artan eylemlerde “dayanışma sınır tanımaz” sloganları yükseltildi. Dünya işçi sınıfının uzun zamandır sürdürdüğü ve Haziran ayında da devam eden bu kararlı direniş, egemenleri kimi noktalarda geri adım atmaya, İsrail politikalarını gözden geçirmeye ve emekçilerin yükselttikleri taleplere cevap vermeye zorluyor.
İsveç’in başkenti Stockholm’de on binlerce emekçi hem İsrail devletini hem de kendi devletlerini protesto etmek için meydanlara aktı. 9 Haziranda gerçekleşen protesto gösterilerinde kamu binalarının etrafında toplanan kitleler, İsrail ile silah anlaşmalarının sonlandırılmasını, siyasi ve ekonomik yaptırımlar uygulanmasını talep etti.
İtalya’nın başkenti Roma’da da 7 Haziranda 300 binden fazla emekçi Filistin halkıyla dayanışmak için meydanlara çıktı. Protesto gösterisinde “Katliamı Durdurun, Suç Ortaklığına Son!” yazılı pankartlar taşındı. İsrail ile devam eden siyasi ve askeri ilişkilerin savaş suçlarına ortak olmak anlamına geldiği ifade edildi ve derhal somut adımlar atılması talep edildi. Ayrıca Genova limanında işçiler İsrail’e gidecek askeri mühimmatı yüklemeyerek, dayanışmaya destek oldular.
İngiltere’nin başkenti Londra başta olmak üzere birçok şehirde on binlerce işçi ve emekçi “Özgür Filistin”, “Ateşkes Şimdi” ve “İşgale Son Verin” sloganlarıyla sokaklara döküldü. İşçiler, Gazze’de acil ve kalıcı ateşkes, insani yardıma erişimin sağlanması, işgalin sona erdirilmesi ve İngiliz hükümetinin İsrail’e silah desteğini kesmesi taleplerini haykırdı. 4 Haziranda, Filistin Dayanışma Kampanyası (PSC) önderliğinde, İsrail’e tam bir silah ambargosu ve sert yaptırımlar uygulanması çağrısı yapıldı ve protestocular kırmızı renkte kıyafetler giyerek tarihi Parlamento binasını kuşatıp “Filistin İçin Kırmızı Çizgi” mesajını verdi. İngiltere’de işçilerin düzenledikleri eylemler ve uyguladıkları basınç sonucu İngiliz hükümeti, İsrailli aşırı sağcı iki bakanın mal varlıklarının dondurulduğunu ve seyahat yasağı getirildiğini duyurdu.
Kanada genelinde, özellikle Toronto ve Montreal’de, Filistin ile dayanışma gösterileri düzenlendi. İşçi ve emekçiler, Gazze’ye yönelik ablukaya son verilmesini ve Kanada’nın uluslararası hukukun uygulanması için adım atmasını talep etti. “Gazze’ye yardım ulaştırılsın” ve “Adalet yoksa barış da yok” gibi dövizler taşınırken, sık sık “Filistin için özgürlük, hepimiz için adalet” ve “Dayanışma sınır tanımaz” sloganları atıldı. Madleen gemisine yapılan müdahalenin “deniz haydutluğu” olduğunu ifade eden işçiler, Ottawa hükümetine, İsrail’in bu eylemini kınaması ve Gazze’ye insani yardımın engelsiz ulaşmasını savunması çağrısını yaptı.
Hollanda’da başkent Amsterdam ve Utrecht’te öğrenciler, Gazze’ye yönelik saldırıları protesto etmek ve Filistin’le dayanışma göstermek için üniversite kampüslerinde eylemler gerçekleştirdi. Öğrenciler, İsrail’in askeri saldırılarını kınayarak üniversite yönetimlerinden İsrail’le tüm akademik işbirliklerini sonlandırmasını talep etti. “İşgal sona ersin” ve “Dayanışma sınır tanımaz” sloganlarının öne çıktığı eylemlerde, öğrenci inisiyatifleri Filistin halkının özgürlük ve adalet mücadelesine destek çağrısı yaptı.
Avustralya’nın Sydney, Adelaide ve Brisbane kentlerinde de 9-11 Haziran 2025 tarihleri arasında Filistin’le dayanışma eylemleri düzenlendi. Öğrenci gruplarının ve çeşitli Filistin dayanışma gruplarının öncülüğünde gerçekleştirilen eylemlerde İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ve Gazze’ye yardım taşıyan “Madleen” gemisine yapılan müdahale protesto edildi. Sydney’de Başbakan Albanese’nin ofisi önünde yapılan eylemde “Özgür Filistin”, “Özgür Madleen” sloganları atan işçi ve emekçiler, Adelaide’de ise Parlamento binası önünde yürüyüş düzenledi. Avustralya hükümetinden İsrail’e yaptırım uygulamasını ve insani yardımın engellenmeden ulaştırılmasını talep eden işçiler, küresel dayanışma çağrısında bulundular.
Fransa’da ise bir yandan onlarca şehirde meydanlara inerek kitlesel eylemlerle tepkilerini dile getiren işçi ve emekçiler diğer yandan limanlarda İsrail’e gidecek gemileri yüklemeyi reddederek uluslararası dayanışmanın anlamlı örneklerine imza attılar. Fransa’da CGT sendikasına üye işçiler, Marsilya’daki Fos-sur-Mer limanında, “bu suça ortak olmayacağız” diyerek iş bıraktılar. Fransa devletinin derhal İsrail ile askeri ve ticari ilişkilerini kesmesini talep eden işçiler, Filistinli emekçi kardeşlerinin yanında olduklarını vurguladılar.