You are here
Nükleer Santrallerin ve Silahların Yol Açtığı Felaketleri Anlatan Bir Belgesel İzledik
Sefaköy’den bir işçi

1945’te Amerika’nın Hiroşima ve Nagazaki’ye atom bombası atmasıyla yaklaşık 350 bin insan hayatını kaybetti. Bombanın etkisi ne hafızalardan, ne kuşaklar boyunca insanların bedenlerinden, ne de doğanın üzerinden silindi. Bu katliamdan sonraki yıllarda da emperyalist-kapitalist devletler nükleer silah denemelerine devam ettiler. Pasifik okyanusunda defalarca nükleer silah denemeleri yapıldı. 1986’da Ukrayna’da Çernobil nükleer santralinde büyük bir kazanın meydana gelmesiyle birlikte radyasyon, yaklaşık 160 bin kilometrekare alanı etkisi altına aldı. Binlerce insan kansere yakalanıp öldü. Aradan 25 yıl geçmesine rağmen etkisi halen devam ediyor. Ve son olarak da bildiğimiz gibi Fukuşima’da tsunami dalgalarına yenik düşen nükleer santrallerin patlaması sonucu yine on binlerce kayıp, onlarca yıl etkisi silinmeyecek tahribat meydana geldi. Kimler, neden, kimin için, kime karşı yapıyor bunları? Elbette ki kapitalistler, kârları uğruna ve emekçilere karşı yapıyor. Onlar emekçileri birbirine düşman ederek, birleşip bu kanlı sömürü sisteminden kurtulmalarına engel olmaya çalışıyorlar. Ancak işçilerin, emekçilerin önüne ne kadar engel koysalar da, görüyoruz ki dünyanın her tarafında emekçiler ayağa kalkmış durumda. Hepsi açlığa, yoksulluğa ve yıkıma karşı tepkilerini dile getiriyorlar. Bizler de işyerlerinde, fabrikalarda örgütlenerek bu çemberi daha da büyütmeliyiz.