You are here
Haydi mücadeleye
Gebze’den bir metal işçisi
Selam 1 Mayıs’ı bizlere armağan eden ve bu uğurda güneşe gömdüğümüz işçi sınıfının yoldaşlarına. Selam bu büyük güne sahip çıkıp meydanlara akan ve yılmadan işçi sınıfı mücadelesinde çalışan işçi dostlarıma. Bu meydanlar bizlere yine gösterdi ki gücümüz birliğimizden geliyor. UİD-DER ise bizlere işçi sınıfının sorunlarının yerel ya da ulusal değil uluslararası olduğunu ve dolayısıyla kurtuluşu ve yürütmesi gereken mücadelesinin de uluslararası olması gerektiğini gösteriyor.
Ben 1 Mayıs’ta UİD-DER ile birlikte Kadıköy’deydim. Alana girdiğimizde insanlar şaşkınlık içinde kortejimize bakıyor, birbirleriyle fısıldaşıyor ve “kim bu kızıl bayraklılar” diye soruyorlardı. UİD-DER kortejindeki düzen, disiplin ve coşku, genci yaşlısıyla izleyen herkesin dikkatini çekti ve övgüsünü aldı. Alana girişiyle çıkışıyla bir başkaydı UİD-DER. Daha otobüslerde başlayan coşku alana öyle bir taşınmıştı ki, kadınıyla erkeğiyle çocuğuyla birlikte büyük bir aile olduğunu gösterdi. Çocuk kortejindeki geleceğin işçileri, mücadelenin önemini, bir bayram havasında taşıdıkları “YAŞASIN 1 MAYIS” pankartı ve attıkları sloganlarla anlatmaya çalıştılar. UİD-DER daha ilk yılında ve ilk 1 Mayıs’ında işçilerin yüzünü dönebileceği ve üstündeki ölü toprağı atabileceği bir kararlılık ve coşkuyla alana inmişti.
Eğer işçiler mücadele etmezlerse, kurtarıcılar peşinde sürüklenirlerse, sırtımızdaki hançer daha da derinlere saplanacak. Mücadeleci işçiler olmazsa sendikalar sadece bir tabela kurumuna dönüşür ve bürokratların ellerinde kalmaya devam eder. Bizler işçi sınıfını kurtuluşu yolunda gece gündüz demeden çalışmalı, bu uğurda sonuna kadar kararlı bir şekilde mücadele etmeli ve tüm işçi dostlarımızı bu ortak kavgamıza çağırmalıyız. Bu kavgada yer alan derneğimiz UİD-DER gücünü mücadeleci işçilerden almaktadır.
Bizler 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Artık dünden daha çok çalışmalı, öğrenmeli, öğretmeli ve bir dahaki 1 Mayıs’ta daha çok işçi kardeşimizi alanlara taşımalıyız. 1 Mayıs’ın tarihsel önemini hafızalarımızda tazelemeli ve bu uğurda bizlere 8 saatlik işgününü armağan eden, güneşe gömdüğümüz tüm mücadeleci işçilere, onların bıraktığı bayrağı daha da yükseklere taşıyacağımızı büyük bir kararlılık ve mücadeleyle göstermeliyiz. Şimdi durma zamanı değil. Haydi mücadeleye...
Yaşasın 1 Mayıs, Biji Yek Gulan!
Yaşasın İşçilerin Uluslararası Mücadelesi!