You are here
Aydınlı’da Beynelmilel filmini izledik
Aydınlı’dan bir kadın işçi
UİD-DER’in düzenlediği film gösterimi etkinliğinde Beynelmilel filmini izledik. Film 1982’de Adıyaman’da faşist darbe sonrasını anlatıyor. Faşist iktidar işbaşına gelince sokağa çıkma yasağı konuyor. İnsanların sokağa çıkacağı saatleri faşist darbeciler belirliyor. Çay bahçelerinde oturulurken kimlik araması yapılıyor durduk yerde. Düğünlerde insanların eğlenmek için çaldıkları parçalara dahi faşist cunta yasaklar listesi oluşturarak müdahale ediyor. Bu film faşizmden yalnızca devrimcilerin değil tüm toplumun nasıl da etkilendiğini çok iyi yansıtıyor. Filmde Halkevi faşist yönetim tarafından mühürleniyor ve kasıtlı olarak yerine pavyon açtırılıyor. Bu da işçi sınıfının kültürel değerlerinin yer aldığı alanların burjuvazi tarafından nasıl da bilinçlice içinin boşaltılmaya çalışıldığını çok net gösteriyor.
Devrimci durumlar söz konusu olduğunda burjuvazi üzerine giydiği o demokrasi maskesini atıp işçi sınıfının üzerine tüm aygıtlarıyla saldırıyor. Faşizm altında devrimcilerden sıradan insanlara kadar herkes silindirden geçiriliyor. Faşizmden yalnızca devrimciler, politik insanlar değil her insan nasibini alıyor. İnsanların yaşamlarının her alanına istenildiği gibi müdahale ediliyor.’80 darbesinin bu topraklarda yarattığı korku ve sinmişlik halen atılamadı. Bu darbe işçi sınıfı üzerinde öyle derin izler bıraktı ki, bundan sadece o dönemin mağdurları değil, bizler de payımızı aldık. Her şeyden korkan, kendi sınıf kültüründen, sınıf bilincinden bihaber olan bir nesil yaratıldı. Bu da aslında sınıf hareketine indirilen en ağır darbeydi. Bugün faşizm iktidarda değil ama faşizmin yarattığı atmosfer hâlâ kırılamadığından burjuvazi de pervasız bir şekilde saldırılarını sürdürebiliyor.
Burjuvazi bugün hâlâ 12 Eylül darbesinin meyvelerini topluyor. Ama biz işçi sınıfı olarak faşizmin darağaçlarında, cezaevlerinde katledilenleri asla unutmayacağız. İşçilerin kanıyla işleyen bu haksız, sömürü dolu düzeni yıkana kadar devrimci işçiler olarak mücadeleden asla vazgeçmeyecek ve 12 Eylül faşizminin hesabını mutlaka soracağız. Aksi durumda bizi darbelerle, savaşlarla, sömürüyle, açlıkla dolu bir dünyada yaşamaya mahkûm edecek kapitalizm.
Diktaş İşçilerinden Protesto Eylemi
Bahar ve Beynelmilel