You are here
Onurlu Bir Yaşam İçin
Gebze’den bir işçi
Merhaba dostlar. İnsan olabilmenin, onurlu bir yaşam sürdürebilmenin tek yolunun, bu köhne, çürümüş düzenle mücadele etmek ve onu tarihin çöp sepetine atmaktan geçtiğini çok geç de olsa kavramış bulunuyorum. Tabiî ki genç kuşaklar olarak ‘80 darbesinin de etkisiyle silik bir gelişme süreci yaşadığımızdan dolayı, doğru yolu bulmam hiç de kolay olmadı, bulmak için de pek çaba sarf etmemiştim doğrusu. Ama fabrika hayatıyla tanışanca işler değişti. Her gün daha da net gördüğüm adaletsizliğe karşı içimde yavaş yavaş kin ve öfke birikmeye başladı. Ama elimi kolumu bağlayan bir deli gömleği içindeydim sanki. Ta ki işçi öz-eğitim gruplarıyla ve UİD-DER’le tanışana dek. Bu tanışmayla birlikte deli gömleğini yırtıp atma mücadelesi başladı benim için.
Ama bu o kadar kolay değil. Geçmişin miskinliği hep bizi geri tutar. Geçmişte kazandığımız küçük-burjuva alışkanlıklar bizi paçamızdan çekip mücadeleden alıkoymaya, geriletmeye çalışır ve direnmezsek ne yazık ki bunda başarılı da olur. Kapitalizm boşluk tanımaz. Sürekli olarak bize küçük-burjuva ideolojisini pompalar. Bu yüzden geçmişle yüzleşmek ve kapitalizmin tüm pisliklerini üstümüzden atmak gerekiyor.
O zaman haydi dostlar, Marksizmi öğrenerek içselleştirelim ve bu çürümüş sistemi tuzla buz edelim. Onun için uğraşalım ve sonuna dek mücadele edelim. Tarihten dersler çıkaralım ve mücadelemize ışık tutmasını sağlayalım. O ışıkta nice zaferlere…
Kapitalizmin Çarkına...