You are here
Yeterince istenen her şey başarılabilir
Aydınlı’dan bir grup işçi
14 Ekimde UİD-DER Aydınlı şubesinde, çocuklara yönelik “Tavuklar Firarda” adlı film gösterimi düzenlendi. Günler öncesinden mahalledeki çocukları etkinliğe katabilmek için hazırlıklar yapıldı, tek tek kapılar çalındı, aileler ve çocukları etkinliğe davet edildi. Ayrıca sokakta gördüğümüz birçok çocuğa filmi anlattık ve film izlemeye, derneğe davet ettik.
Etkinlik günü geldiğinde, daha filmin başlamasına saatler kala çocuklar derneğe gelmeye başladılar. Kimi çocuklar aileleriyle gelirken, kimi ailelerse bizlere güvenerek çocuklarını derneğe bırakıp gittiler. Film başlayana kadar çocukların sıkılmaması için çocuklarla çeşitli oyunlar oynandı, hikâyeler okundu, sohbet edildi. Çocuklar da bu durumdan gayet hoşnutlardı. Film saati geldiğinde çocuklar yerlerini aldılar ve sunum yapan arkadaşı can kulağıyla dinlediler. Film bir çiftliğe kapatılan tavukların çiftlikten kurtulma –özgürlük– mücadelelerini anlatıyordu. Çocuklar filmi büyük bir keyifle izlediler ve yeri geldi kahkahalarla güldüler, yeri geldi tavukların durumunu anlamak için düşündüler. Film bittikten sonra küçük arkadaşlarımızla film üzerine kısa bir sohbetimiz oldu. Film her ne kadar tavukların, yaşadıkları sorunlardan dolayı çiftlik sahibine karşı başkaldırısını anlatıyor olsa da, durumlarının işçi sınıfıyla birçok benzerliği vardı. Tavuklar her gün yumurtlamak zorundaydı, yumurtlamayan tavukları çiftlik sahibi hemen kesiyordu. Bu nedenle de tavuklar çiftliğin çitlerini aşıp kurtulmak istiyorlardı. Bilinçli bir tavuk olan Ginger ise diğer arkadaşlarıyla birlikte kaçış planları yapıyordu. Ancak kaçmak kolay değildi ve bir başka arkadaşı, “milyonda bir kaçma şansımız var, kaçmak yerine daha fazla yumurtlasak daha iyi olmaz mı?” diyordu. Ginger ise ömür boyunca yumurtlayamayacağını, eninde sonunda kesileceğini biliyordu ve şöyle diyordu: “En azından bir şansımız var ve asıl zor olan kafalardaki çitlerin aşılmasıdır. Çitlerin arkasındaki o tepeleri aştığımızda ulaşacağımız yeşillikleri düşünün, o zaman çiftlik sahibi olmayacak ve yumurtalarımızı alamayacak. Yeterince istenen her şey başarılabilir, hayal gözükse bile.” Ginger, tavukların tek tek çiftlikten kaçması yerine hepsinin birlikte ve bir anda kaçmasının yollarını arıyordu ve bir gün bu yolu buldular ve o çitleri aşıp hayalini kurdukları o yemyeşil çimlere ulaştılar.
İşçiler de harcadıkları emeğin karşılığını alamıyor ve hak ettikleri gibi yaşayamıyorlar. Etkinliğe katılan çocuklar işçi çocuklarıydı. Sohbet esnasında çocuklara nasıl bir dünya hayal ettikleri ve böyle bir dünyanın nasıl kurulacağı sorulduğunda verdikleri cevaplar çocuk olmalarına rağmen birçok şeyin farkında olduklarını gösteriyordu. Dünyanın daha özgür olmasını, istedikleri zaman tiyatroya, sinemaya gidebilecekleri ve canları çektiğinde istedikleri yiyecekleri alıp yiyebilecekleri bir dünya olmasını, dünyanın daha yeşil olmasını ve özgürce yeşilliklerde oynamak istediklerini söylediler. 7. sınıfa giden bir başka çocuk ise çocukların sürekli ders çalıştırıldığını, sınavdan sınava sokulduğunu ve bunun yerine hayatın içinden uygulayarak öğrenilmesi gerektiğini söyledi. İstedikleri bir dünyanın ise ancak Ginger ve arkadaşları gibi birlikte mücadele ederek değişeceğini görüyorlardı.
Çocuklar belki bugün yaşadıkları sorunların kaynağının kapitalist düzen olduğunu anlayamasalar da hayal ettikleri dünyaya ulaşabilmenin yolunun, “çiftlik sahiplerine” karşı verilecek kolektif mücadeleden geçtiğini anlıyorlar, önemli olan da bu.
UİD-DER bir okul