You are here
Workhouse ya da köle kampı
30 April 2021 - 18:30
1800’lerde kapitalistlerin açgözlülüğünü ve ikiyüzlülüğünü anlamak için “çalışma evleri”ne bakmak yeterlidir. 1834 yılında çıkarılan yoksullar yasasıyla İngiltere’de yoksulların çalışmadan yardım alması engellendi. Güya amaç yoksulları tembelliğe alıştırmamak ve kendi geçimlerini kendilerinin sağlamasını teşvik etmekti. Geçinemeyen, barınacak bir yeri olmayan yoksullar çalışma evlerinde kalacak ve kendilerine verilen her işi yapmakla yükümlü olacaktı. Bunun anlamı kapitalistler için ucuzdan da öte neredeyse bedava işgücüydü.
Work house (Çalışma evleri) dedikleri aslında çalışma ya da kölelik kampından başka bir şey değildi. Burada kadınlar, çocuklar ve erkekler ayrı yerlerde kalıyor, aileler bölünüyordu. Aile fertlerinin birbirini görmesi, konuşması yasaktı. Özellikle çocukların durumu daha da kötüydü. Çocuklar bir “hayırsever” iş adamı gelip onları kiralayana (bir anlamda satın alınıyorlardı) kadar burada kalırlardı. Patronun görevlendirdiği bir adam gelir, çocuklara bakar, sağlıklı olanlarını seçip götürürdü. Götürülen çocuklar sözde bir sözleşmenin altına 21 yaşına gelene kadar gittikleri fabrikada çalışmayı kabul ettiklerine dair imza atarlardı. Bu fabrikalarda yatacak yer ve yemek karşılığında günde 14 saate kadar çalıştırılırlardı.