You are here
Yasaklara İnat İşçiler 1 Mayıs’a Sahip Çıktı
İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs geride kaldı. Türkiye’de egemenler tıpkı geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da pandemi bahanesiyle 1 Mayıs mitinglerini yasakladılar. Ancak işçilerin 1 Mayıs coşkusunu kuşanmasına engel olamadılar. Keyfi yasaklara, baskı ve zorbalıklara inat, 130 yıldan uzunca bir süredir işçi sınıfının elinde bir özgürlük meşalesi olan 1 Mayıs’a mücadeleci işçiler sahip çıktı. Her ne kadar sokağa çıkma yasağı nedeniyle kitlesel mitingler gerçekleştirilemediyse de yaşamın her alanında işçi sınıfının mücadele şiarları yankılandı. İşçiler işyerlerinden evlerinin balkonlarına, caddelerden meydanlara kadar ülkenin dört bir yanında 1 Mayıs eylemleri gerçekleştirdiler.
İşçilerden işyerlerinde 1 Mayıs kutlamaları
1 Mayıs kutlamalarının yasaklanmasının ardından ülkenin dört bir yanında sendikalı işçiler, “tam kapanma” öncesi 1 Mayıs eylemleri gerçekleştirdiler. Metalden petrokimyaya, gıdadan taşımaya, belediyelerden hastanelere… İşkolları, sendikalar, konfederasyonlar farklıydı ama onlarca işyerinde gerçekleştirilen eylemlerde işçilerin talepleri ortaktı. Pek çok işyerinde sadece Türkiye’deki işçilere değil, tüm dünya işçi sınıfına 1 Mayıs vesilesiyle selam gönderildi.
AKP ve MHP “lebalep” kongreler düzenlerken kendilerine alanların yasaklanmasının kabul edilemez olduğunu söyleyen işçiler, 1 Mayıs’a sahip çıktıklarını vurguladılar. Salgının ekonomik krizin sonuçlarını ağırlaştırdığı süreçte yine faturanın emekçilere kesildiği belirtilerek, iğneden ipliğe yapılan zamlar nedeniyle geçinmenin giderek zorlaştığı ifade edildi.
İktidarın niyetinin emekçilerin sağlığını korumak olmadığını belirten işçiler, Kod 29’dan ücretsiz izinlere, sendika düşmanlığından keyfi yasaklara kadar salgının bir saldırı aracına dönüştürüldüğünü vurguladılar. Hemen her işyerinde, Kod 29 ve ücretsiz izin zulmüne son verilmesi gerektiği belirtildi. İşçilerin bir diğer önemli talebi de herkese gelir desteği verilmesi ve işçilerin aileleriyle birlikte aşılanması oldu. 1 Mayıs geleneğine sahip çıkan işçiler, hak gasplarına karşı mücadeleyi büyüteceklerinin altını çizdiler.
Sendikalar ve meslek odalarından basın açıklamaları ve anmalar
29 Nisanda ülkenin dört bir yanında 1 Mayıs anmaları ve kutlamaları gerçekleştirildi. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla gerçekleşen etkinliklerde “Sağlıklı, Güvenceli, İnsanca Yaşam için Umut Yan Yana” pankartları açıldı.
Yapılan basın açıklamalarında işçi ve emekçilerin taleplerine kulak tıkayan hükümetin, sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda adımlar attığı belirtildi. Hükümetin bu tercihinin doğal bir sonucu olarak da salgın sürecinde eşitsizliklerin arttığı vurgulandı. Son bir yılda ülkedeki dolar milyarderlerinin servetinin yaklaşık 15 milyar dolar arttığı öte yandan da Kod 29 ile işten atılan işçilerin sayısının 176 binin üzerinde olduğu hatırlatıldı. Tüm bunların yanında milyonlarca işçinin de ücretsiz izne gönderilerek açlığa mahkûm edildiği ifade edildi.
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB tarafından illerde gerçekleştirilen basın açıklamalarının yanı sıra 1977, 1989 ve 1996 1 Mayıslarında yaşamlarını yitirenler için 29 Nisanda İstanbul’da anmalar düzenlendi. Yaşamını yitirenler adına Kazancı Yokuşu’na, Şişhane’ye ve Kadıköy’e kızıl karanfiller bırakıldı.
Öte yandan 1 Mayıs’ın meydanlarda kitlesel bir şekilde kutlanmasını fiili olarak yasaklayan siyasi iktidarın özel olarak Taksim’de 1 Mayıs kutlanması konusundaki yasakçı ve zorba tutumu da sürüyor. 1 Mayıs için Taksim’e çıkmak isteyenlere müdahale eden polis, 200’ün üzerinde insanı darp ederek gözaltına aldı.
Hak gaspları, baskı ve saldırılar, keyfi yasaklar… Çalışma ve yaşam koşullarının ağırlaştığı bu süreçte, iktidar sahipleri işçilerin yan yana gelmesinden, haksızlıklara tepkisini dile getirmesinden endişe duyuyorlar. İşte 1 Mayıs yasaklarının nedenini burada aramak gerekmektedir. Ama süreç bir kez daha göstermiştir ki sömürücü efendiler her ne yaparlarsa yapsınlar 1 Mayıs’ı unutturamazlar, 1 Mayıs ruhunu mücadeleci işçilerin yüreğinden ve bilincinden söküp alamazlar. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam olsun!