You are here
Fabrikalara, direniş alanlarına 1 Mayıs geleneğini taşıyacağız!
UİD-DER'li işçiler
Bugün 1 Mayıs. Umudumuzu, öfkemizi ve kararlılığımızı yine hep birlikte haykırıyoruz. Dost yüreklere umut ekiyoruz; düşmanın yüreğine ise korku. Ankara’dan UİD-DER’li genç işçiler olarak 1 Mayıs’ın coşkusuyla selamlıyoruz sizleri. Dostlar, bugünün karanlığına aldanmıyoruz; yarın elbet bizimdir! Dünden bugüne ilmek ilmek dokuduğumuz mücadelenin ta kendisidir yarın. Köklerimiz derinde, toprağımız sağlam. Gönlümüz rengârenk çiçeklerimiz gibi şen şakrak. Her gün yeni filizler doğuyor toprağımızın bağrından. Mücadelemiz büyüyor, güçleniyor. Egemenlerin önümüze diktiği hiçbir engele, hiçbir yasağa boyun eğmedik, eğmiyoruz. Hangi koşulda olursa olsun UİD-DER olarak 1 Mayıs ruhunu bütün görkemiyle yaşatıyoruz. İstanbul’dan Londra’dan, Gebze’den, Japonya’dan, Mersin’den Kanada’dan, Ankara’dan, Paris’ten ve daha da ötelerden işçi sınıfının uluslararası dayanışmasını büyütüyoruz. Ne mutlu bize ki UİD-DER saflarında dalgalandırıyoruz 1 Mayıs’ın bayrağını.
Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Ankara’dan genç UİD-DER’liler
Ankara’dan sağlık işçileri olarak tüm işçilerin 1 Mayıs’ını coşkuyla kutluyoruz. Sözde salgın önlemleri, gerçekte yasaklar yüzünden bu sene de el ele, kol kola olamıyoruz sizinle. Ama hastanelerimizde, evlerimizde, işyerlerimizde 1 Mayıs ruhunu yaşatmaya çalışıyoruz. 1 Mayıs’ın bizim için neden önemli olduğunu konuşuyoruz.
Geçmişte işçiler 1 Mayıs bayrağını “8 saat çalışma, 8 saat dinlenme, 8 saat canımız ne isterse” diye haykırarak yükseltmişler. Salgın sürecinde çalışma koşullarımız daha da ağırlaştı. 24 saatlik nöbetlerden sonra canımızın istediğini yapmaya, arkadaşlarımıza, ailemize vakit ayırmaya zamanımız da mecalimiz de kalmıyor. Sağlık çalışanlarının sayısının arttırılmasını, insanca çalışma saatlerinde çalışmayı, işyerlerimizde söz hakkımız olmasını istiyoruz. Sözde korona tedbirleri değil, gerçekten işçilerin sağlığı için önlemler alınmasını, sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesini, herkes için parasız sağlık hizmeti verilmesini istiyoruz. İşte bu yüzden 1 Mayıs’a sahip çıkıyoruz. 1 Mayıs sadece 8 saatlik işgünü mücadelesini değil, işçilerin birliğini, gücünü, yeni bir dünya kurma mücadelesini temsil ediyor. İşçilerin sağlıklı yaşama hakkı için 1 Mayıs’a sahip çıkıyoruz. Yaşasın 1 Mayıs!
Ankara’dan sağlık işçileri
Bizler metal işçileri olarak bu yıl da 1 Mayıs’ta alanlara çıkamamanın üzüntüsü içerisindeyiz. Patronlar sınıfı her konuda olduğu gibi sokağa çıkma konusunda da yasaları ve devleti kendi çıkarları için kullanıyor. Fabrikaların ve işyerlerinin çalışması ve çarkların dönmesi için sokağa çıkmamızda sakınca görmeyenler, sıra haklarımızı aramaya ve sesimizi duyurmaya geldiğinde yasak üzerine yasak koyuyorlar. Biz işçi sınıfının örgütlü kesiminin sesini, örgütsüz işçi kardeşlerimize ulaştırmamıza engel olmaya çalışıyorlar.
Elbette başaramayacaklar. Çünkü sınıf bilinci ile örgütlenen ve bu birlikteliğin ne kadar değerli olduğunu bilen işçileri hiçbir kuvvet durduramaz. Kapıları üzerimize kapasalar bacadan çıkarız. Bu sene de meydanları dolduramayacağız ama kapitalizmin bize dayattığı saldırılara karşı öfkemiz gün be gün artıyor. Belki fiziki olarak tüm dünyada meydanlarda birleşemeyeceğiz ama uluslararası birlikteliğe olan inancımız ve çabamız sınırları aşıp tüm dünyadaki sınıf kardeşlerimizle duygularımızı birleştirecek. Fabrikalarımıza, direniş alanlarına ve tanıdığımız herkese, girdiğimiz her alana 1 Mayıs uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele gününün yüzyıllardır süren geleneğini taşıyacağız. Yaşasın 1 Mayıs.
Kocaeli/Gebze’den bir grup metal işçisi