You are here
IFFCO Türkiye Fabrikasında Sendika Düşmanlığı
İzmir Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesinde (İAOSB) üretim yapan IFFCO Türkiye fabrikasında işçiler Tek-Gıda İş Sendikasına üye oldular. Sendika 162 işçinin 92’sini üye yaparak yani çoğunluğu sağlayarak Bakanlıktan yetki belgesini aldı. IFFCO patronu ve yöneticileri sendikayı fabrikaya sokmamak için yetki belgesine itiraz ettiler. Sendikalı olan işçilerin sendikadan istifa etmeleri için her türlü baskıyı uyguladılar. Süreci uzatmak için sendikanın yetkisine itiraz ederek istinaf mahkemesine taşıdılar. İstinaf mahkemesinden de işçilerin ve sendikanın lehine karar çıktığı için IFFCO yönetimi işçilere karşı bu kez işten atma saldırısına geçti. Yıllardır üretim yapan bölümler için “o bölümlere ihtiyaç kalmadı” kuyruklu yalanını uydurdular. Sürecin başından bu yana 8 işçi işten atıldı.
IFFCO Çiğli OSB’de üretim yapan 560 fabrikadan biri. IFFCO’nun merkezi Birleşik Arap Emirliklerinde, Dubai’dedir. 1975’te kurulan şirket Türkiye dâhil 49 ayrı ülkede 12 binden fazla işçi çalıştırıyor. 12 bin işçinin ürettiği gıda ürünleri dünyanın en uç noktasına kadar ulaştırılıyor. IFFCO, sıra işçilerin örgütlenme hakkına geldiğinde sendika ve sendikalı işçi düşmanı oluyor. Tıpkı diğer tüm patronlar gibi.
Tek-Gıda İş Sendikası işten atılan işçiler için basın açıklaması düzenledi ve vardiyadan çıkan işçiler fabrikanın personel giriş kapısının önünde toplandılar. Türk-İş’e bağlı bazı sendika yöneticileri ve emekten yana parti, kurum ve dernekler de katılarak işçilere destek verdi.
Basın açıklaması sırasında Tek Gıda-İş Genel Teşkilatlanma Sekreteri Kemal Köse ertesi sabah işten atılan işçilerle fabrikanın önünde direnişe başlayacaklarını duyurdu. İşçiler, dayanışma ve destek olmak için gelenler hep birlikte en çok “işten atılan işçiler geri alınsın” sloganını haykırdı.
İşten atılan işçilerden biri vardiya amiri olarak çalıştığını, sendikaya üye olduğu için işten atıldığını ifade etti. İşten atılan 8 işçinin 4’ünün sendikalaşma sürecinde öncü işçiler olduklarını söyledi. Sendikalı olarak fabrikaya girene kadar mücadelelerinin kararlılıkla süreceğini belirtti.
Genç bir işçi kardeşimiz, “haber yapmak için gelen herkesten ve sizlerden özellikle yazmanızı istediğim bir şey var: Kapıdaki güvenlikçi sendikadan gelen birinin tuvalete girmesine izin verdiği için işten atıldı. O güvenlikçi kötü bir şey mi yaptı? Tuvalete sıkışan insanı içeri aldı diye işten atmak ne demek? Tuvalet zaruri bir ihtiyaç değil mi? Bu nasıl insanlık? Bunu mutlaka yazın” diye anlattı. Genç işçi öfkeyle yönetim bölümüne doğru bakıyordu kalabalığın içinden. Genç işçi kardeşimize İşçi Dayanışması’nın 190. sayısını verdim.
Patronların örgütlü, sendikalı işçi düşmanlığı ne ilk ne de sondur. Aynı şekilde işçilerin sendikalaşma, örgütlü olma mücadelesi de ne ilk ne de sondur. Bu bir sınıf kavgasıdır. İzmir Çiğli IFFCO 560 fabrikadan sadece biridir ve işçiler sendikalaşma mücadelesi veriyorlar. 560 fabrikanın çok büyük bölümü sendikasızdır. Yani sınıfsal ip çekme yarışında işçilerin tarafında ipi tutup asılan işçi sayısı o kadar azdır ki. Patronlar ipe asıldıklarında işçileri yıkabiliyorlar. Ancak bu devranın hep böyle sürüp gitmeyeceğini, patronların işçi eylemlerinden korkuya kapıldıklarını her defasında görüyoruz.