You are here
İzmir, Manisa, İstanbul, Denizli: İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
Grevdeki Lezita işçileri Manisa Turgutlu’da eylem yaptı
İzmir Kemalpaşa’da Lezita fabrikasında işverenin Öz Gıda-İş Sendikasını tanımaması ve toplu sözleşme masasına oturmaması sonucunda 7 Martta başlayan grev devam ediyor. Grevci işçiler 17 Martta Öz Gıda-İş Sendikası öncülüğünde Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdiler. Yürüyüş sırasında “Tavuğuna Kışt mı Dedik? Anayasal Hakkımızı İstedik Atılan İşçiler Geri Alınsın” yazılı pankart taşıyan işçiler basın açıklamasını Karpuz Kaldıran Meydanında yaptı.
Eylemde bir konuşma yapan Öz Gıda-İş Örgütlenme Daire Başkanı Göksel Şengün, grevi bitirip toplu sözleşme masasına oturmak için taleplerini şöyle dile getirdi: “İşten atılanlar geri alınsın, sendika hakkı tanınsın, sendika üyesi herkese 100’er bin lira verilsin, ondan sonra sözleşmeye geçeceğiz.”
Şengün’ün konuşmasının ardından basın açıklamasını grevci işçi Emine Kırmızıaslan yaptı. Kırmızıaslan 2021 yılından beri sendikalı çalışma hakkı için mücadele ettiklerini, buna karşın Lezita yönetiminin işçilerin anayasal hakkını engellemeye çalıştığını belirterek şunları söyledi: “Bizleri tehdit etti, onlarca arkadaşımızı iftira atarak işinden etti. Bu süreçteki tüm hukuk mücadelelerini sendikamızla birlikte kazanmamıza rağmen sendikayı yok saydı.” İşverenin grevi kırmak için Hintli işçiler getirdiğini söyleyen Kırmızıaslan “Bizim Hintli gariban işçilerle derdimiz yok. Ancak bölge halkına ihanet eden, bölge halkıyla dalga geçen Genel Müdür Mesut Ergül’le derdimiz çok” dedi.
Grev sonrası üretimin sekteye uğradığını, yönetimin bazı grevci işçilere iş başı yapmaları için yalvardığını, greve katılmak isteyen işçileri ise tehdit ve şantajla zorla çalıştırdığını söyleyen Kırmızıaslan, yönetimin basına grevin başarısız olduğuna dair verdiği haberlerin yalan olduğunu belirtti. Kırmızıaslan, “Bizim tek isteğimiz anayasal hakkımızı kullanmak ve toplu iş sözleşmesini yaparak sendikalı bir iş ortamında çalışmak. Müdür ve yönetici takımı ise hakkını arayan işçi olmasın, kölelik düzeni ve saltanatları devam etsin istiyor. Buna asla izin vermeyeceğiz, kendi ellerimizle var ettiğimiz fabrikamızı bir grup asalağa yedirtmeyeceğiz. Bu zamana kadar büyüttüğümüz ve var ettiğimiz bu fabrikadan hak ettiğimiz payı alacağız. Patronlar bizim sayemizde zenginleşmeye devam ederken işçinin yoksullaşmasına izin vermeyeceğiz. Sendikalı bir çalışma hayatını kuracağız” sözleriyle mücadelelerinin haklılığını ve kararlılıklarını vurguladı.
İstanbul Enerji AŞ işçileri iş bırakarak İBB önünde eylem yaptı
İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı çalışan İstanbul Enerji AŞ’de Bostancı Aydınlatma Şantiyesi, Bayrampaşa Aydınlatma Şantiyesi ve Seymen Elektrik Üretim Santrali işçileri 18 Mart sabahı düşük ücretlere karşı ve eşit işe eşit ücret talebiyle iş başı yapmadılar. DİSK Enerji-Sen öncülüğünde Aksaray tarafında buluşarak İBB’ye yürüyen işçilere polis ve özel güvenlik saldırdı. Polis ve özel güvenlik engelini aşarak İBB önünde toplanan işçiler, “Açlığa, Sefalete, Yoksulluğa Karşı Çözüm Ellerimizde Çözüm Mücadelemizde” yazılı pankart açtılar. Enerji-Sen İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Olcay Karabulut burada yaptığı konuşmada yaşanan süreci anlattı. Karabulut, belediye yönetimiyle yaptıkları görüşmelerin yanı sıra iki kere Ankara’da olmak üzere İstanbul, Adana ve İzmir’de kamuda çalışan taşeron işçiler olarak ortak mitingler düzenlediklerini hatırlattı. Siyasi iktidar gibi Ekrem İmamoğlu’nun da seslerini duymadığını söyleyen Karabulut, “Hükümet gibi mi davranacaksınız yoksa bizi görüp hakkımız verecek misiniz?” diyerek Ekrem İmamoğlu’na seslendi.
Enerji-Sen Genel Sekreteri Emin Atsız da bir konuşma yaparak işçiler hakları için mücadele etmeye başladığında baskıların arttığını, bu baskılara karşı İstanbul’un her sokağını, her parkını aydınlatan enerji işçilerinin bir adım dahi geri adım atmayacağını söyledi. Enerji işçilerinin her seferinde söz verip sözlerini tutmayanlara karşı mücadeleye devam edeceğini, birleşen işçilerin yenilmeyeceğini belirtti.
Yapılan konuşmaların ardından işçiler saat 14.00’e kadar bekleyecekleri Saraçhane Parkı’na geçtiler. Bekleyiş sırasında halaylar çeken işçiler sık sık “Sefalete Mahkûm Olmayacağız”, “Birleşen İşçiler Yenilmezler”, “Direne Direne Kazanacağız”, “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” sloganlarını attılar. Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin burada yaptığı açıklamada, işçilerin İBB’nin kapısına dayanmasının ardından hesaplarına 6 bin 700 lira yatırıldığını fakat bunun yeterli olmadığını, oynanan oyunların farkında olduklarını, belediye yönetiminin sendikayı aradan çıkarmak istediğini, enerji işçilerinin talebinin “Eşit İşe Eşit Ücret” olduğunu söyledi.
Saat 14.00’de İBB önüne sloganlarla bir kez daha yürüyen işçiler burada yaptıkları konuşmalarda ücretlerinin asgari ücret düzeyinde olduğunu, sorunlarını belediye yönetimine ilettiklerini fakat teklif edilen ücretlerin geçinmelerine yetmeyeceğini, lütuf değil hakları olan ücretleri istediklerini belirttiler. Konuşmaların ardından 19 Mart sabah 09.00’da tekrar toplanmak üzere akşam saatlerinde İBB önünden ayrıldılar.
200 günü aşkın süredir direnen Agrobay işçileri Ankara’ya yürüyüş başlattı
İzmir’de bulunan Agrobay Seracılık’ta ağır çalışma koşullarına ve düşük ücretlere karşı Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatsız işten atılan işçiler, 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlattı. 200 gündür direnişte olan işçiler yürüyüş öncesi Bergama Kapalı Pazar yerinde basın açıklaması yaptı. İşçiler “Tırnaksız Bıraktığınız Ellerimizle Yakanızdayız Bizden Çaldığınız Her Şeyi Geri Alacağız” pankartı açtı.
Direnişçi işçiler yaptıkları konuşmalarda yıllarca sigortasız çalıştırıldıklarını, ücretlerini elden aldıklarını söylediler. Bir kadın işçi yaptığı konuşmada “Fakir olduğumuz için buralarda süründürülüyoruz. Zenginin arkasında dururlardı. Bizim hiçbir değerimiz yok. Bizi böcek gibi görüyorlar. Suçumuz fakir olmak herhalde. Biz hakkımızı istiyoruz, hakkımız için buradayız” dedi.
Tarım-Sen adına yapılan açıklamada, Agrobay işçilerinin Anayasa’da var olan haklarını kullandıkları için tazminatsız işten atıldığı hatırlatıldı. Yoksullar haklarını aradığında karşılarında polisi, jandarmayı bulurlarken işçilerin hakkını ödemeyen, kapının önüne koyan zenginlerin ise hesap vermediği vurgulandı. Eylem sırasında “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz” sloganları atıldı. Basın açıklaması sonrasında işçiler “Sorunumuzu siz çözmüyorsanız biz de Ankara’ya geliyoruz” diyerek Ankara yürüyüşüne başladılar.
Denizli’de sağlık işçileri ek protokol talebiyle PAÜ’de eylem yaptı
Denizli Pamukkale Üniversitesi Hastanesinde çalışan Sağlık-İş üyesi işçiler, ek protokol taleplerini kabul etmeyen hastane yönetimini 18 Martta yaptıkları eylemle protesto ettiler. Eylemde konuşma yapan Sağlık-İş İzmir Şube Başkanı Özgür Arslan hastane ve rektörlük bünyesinde çalışan işçilerin çalışma saatleri ve ücret zam oranlarındaki eşitsizliğin giderilmesini, meslek kodlarının düzeltilmesini ve 12 ay olan doğum sonrası gece çalışmama hakkının 24 aya çıkarılmasını talep ettiklerini belirtti.
UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
Engelli Koşu ve Örgütlülük