You are here
Almanya’da Grev Dalgası da Grev Hakkına Yönelik Saldırılar da Büyüyor
Almanya’da çeşitli sektörlerden işçiler aylardır birbiri ardına grevler gerçekleştiriyor. Tren makinistleri, havalimanı çalışanları, toplu taşıma işçileri ve daha birçok sektörden işçi ardı ardına iş durdurarak grev dalgasını büyütüyor.
Hava yolu şirketi Lufthansa ile Birleşik Hizmet İşçileri Sendikası (Ver.di) arasında süren müzakerelerde anlaşmaya varılamaması üzerine Lufthansa işçileri 12 Martta Frankfurt Havalimanında, 13 Martta ise Münih Havalimanında greve çıktı. 14 Martta ise 5 ayrı havalimanında (Berlin, Köln, Karlsruhe, Hamburg, Stuttgart) güvenlik işçileri ücret artışı talebiyle grev gerçekleştirdi. Havalimanlarında güvenlik işçilerinin iş durdurmasıyla en az 580 uçuş iptal oldu. Beşinci kez gerçekleşen toplu sözleşme müzakerelerinde düşük zam dayatmasını kabul etmeyerek grev kararı alan güvenlik işçileri, talepleri kabul edilmediği sürece grevlere devam edeceklerini belirtiyorlar. İşçiler, saatlik ücrete 2,80 avroluk artış yapılmasını, fazla mesai şartlarının düzenlenmesini ve iyileştirilmesini talep ediyorlar.
Ücretler ve çalışma saatleri konusunda süren anlaşmazlıklar nedeniyle tren makinistleri de 12 Martta Lufthansa işçileri gibi grevdeydi. 4 ay içerisinde altıncı kez greve giden GDL sendikası üyesi demiryolu işçilerinin talepleri arasında haftalık çalışma süresinin 38’den 35’e düşürülmesi de yer alıyor. Havayolu ve demiryolu işçilerinin grevi nedeniyle ulaşım sektöründe ciddi aksamaların yaşandığı Almanya’da grevlerin etki alanı genişlemeye devam ediyor. Grev dalgasının yayılmasıyla hükümet ve sermaye sınıfının sözcüleri grevci işçileri ve sendikaları hedef göstererek birbiri peşi sıra açıklamalar yapıyorlar. Grevleri engelleme ve yasaklama girişimlerinde bulunuyorlar.
Ulaştırma Bakanı “müzakere etmek yerine grev yapmak sorumsuzluktur” diye açıklama yaparken ulusal demiryolu şirketi Deutsche Bahn ise hükümete yeni bir grev kanunu düzenlenmesi yani grevlerin yasaklanması çağrısında bulundu. Deutsche Bahn, makinistlerin grevlerinin yasaklanması talebiyle ve eylemleri engelleme amacıyla mahkemeye başvurmuş ancak geçtiğimiz günlerde mahkemeden ret cevabı almıştı. Bu da yetmemiş mahkemenin kararına itiraz ederek üst mahkemeye başvurmuştu. Almanya İşverenler Federasyonu (BDA) Başkanı Steffen Kampeter ise yaptığı açıklamada grevleri “can sıkıcı” bulduğunu söyleyerek grev çağrısı yapan sendikaların eylemlerini “orantısız” olarak nitelendirdi.
Demiryolu ve benzeri kritik sektörler için grev karşıtı kanunlar düzenlenmesi çağrılarını yükselten sermaye temsilcileri işçilerin en demokratik haklarından olan grev hakkına karşı açıktan bir saldırı girişiminde bulunuyorlar. Benzer saldırılar Avrupa’nın diğer ülkelerinde de eş zamanlı devreye sokuluyor, canlanan sınıf hareketi grev karşıtı yasalarla, çeşitli baskı ve yasaklarla boğulmaya çalışılıyor. Fakat tüm Avrupa’da ve Almanya’da sermayenin topyekûn saldırılarına karşı işçiler grev silahını kuşanıyor, mücadeleyi yükseltiyorlar.