You are here
İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Taban Maaş Talebiyle Topladığı İmzaları Bakanlığa Teslim Etti
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, 2014 yılında kaldırılan taban maaş düzenlemesinin yeniden getirilmesi için uzun zamandır mücadele ediyor. Sendika 29 Ocakta bu taleple eylem yapmıştı. Türlü baskılara rağmen öğretmenlerin geri adım atmayarak eylemlerini sürdürmeleri üzerine Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin sendika yetkilileriyle görüşmek zorunda kalmıştı. Yapılan görüşmede öğretmenlerin talebine ilişkin yasal düzenlemenin Nisan ayında meclise sunulacağı belirtilmişti.
Bakanlığın söz vermesine rağmen somut bir adım atmadığı taban maaş talebi için sendikanın çağrısıyla öğretmenler yeniden eylem yaptı. 22 Nisanda Milli Eğitim Bakanlığı önünde bir araya gelen sendika üyesi öğretmenler taban maaş kanun teklifi için somut adımların atılması talebinde bulundu. Sendika üyesi öğretmenlerin bir ay boyunca ülkenin dört bir yanında topladığı imzaların da Bakanlığa teslim edildiği eylemde Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Genel Başkanı Eren Edebali bir konuşma yaptı.
Edebali, 15 bin imzayı çok zor koşullarda, idarenin ve patronların baskısına rağmen topladıklarına dikkat çekti. Çalışmak zorunda oldukları için Bakanlık önüne gelemeyen on binlerce öğretmenin gözünün kulağının kendilerinde olduğunu belirtti. Sorunu yaratanların bu soruna çözüm bulmaları gerektiğini ifade eden Edebali taleplerini şöyle dile getirdi: “Meslek Kanunu teklifi, içerisinde bütün ekonomik, sosyal, demokratik haklarımızı içerecek şekilde Meclisten geçecek. Bunu bekliyoruz, bunu istiyoruz.”
Eylem sonrasında sendikanın sosyal medya hesabından yapılan duyuruda Personel Genel Müdürü Bülent Çiftçi’nin, imzaları almayı ve sendika yetkilileri ile görüşmeyi kabul ettiği belirtildi. Görüşme sonrası yeniden bir açıklama yapan Eren Edebali, Bakanlığın taban maaş kanun teklifiyle ilgili çalışmalarını sürdürdüğünü, çalışmayı yürüten sorumlu Bakan Yardımcısı Kemal Şamlıoğlu ile bir görüşme gerçekleştireceklerini aktardı. Taban maaş talebi başta olmak üzere özlük haklarının iyileştirilmesi için mücadeleyi sürdüreceklerini ve sürecin takipçisi olacaklarını vurguladı. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası yine sosyal medya hesabından çeşitli kentlerde İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri önünde 22-23 Nisanda taban maaş talebine ilişkin eylemler yapılacağını duyurdu.
Agrobay işçileri haksız yargılamaya karşı tüm emek dostlarını dayanışmaya çağırıyor
Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık ücretleri ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler 8 ay boyunca yürüttükleri mücadele sırasında jandarmanın saldırısına uğradılar, gözaltına alındılar, sendika yöneticilerine yargı eliyle işyerine yaklaşmama cezası verildi. Tüm bu saldırılara karşın Agrobay işçileri geri adım atmadı ve 18 Martta Ankara’ya başlattıkları yürüyüş sonrası çeşitli kazanımlar elde etti.
Uğradıkları haksızlığa boyun eğmeyip mücadeleyi seçen Agrobay işçilerine direniş sürecinde yaptıkları eylemler nedeniyle dava açıldı. Tarım-Sen, sosyal medya hesabından bir duyuru yayınlayarak, 26 Nisanda Bergama 3. Asli Ceza Mahkemesinde görülecek duruşmaya katılım çağrısı yaptı. Sendika yayınladığı duyuruda şu sözlere yer verdi: “Çok yakın zamana kadar Agrobay işletmesinin de müşteki olarak yer aldığı, yargının Agrobay işletmesini açıktan koruyan kararlar verdiği, işçilerin “kimsesiz” bırakıldığı bu davada tüm kamuoyunu, avukatları, vekilleri, sendikaları, tarım işçilerini, köylüleri ve bilcümle işçilerin dostlarını bizimle birlikte olmaya, başta sendikal örgütlenme hakkımız olmak üzere kolektif eylem hakkımızı savunmak ve adalet talebimizi dile getirmek üzere duruşmamıza bekliyoruz.”
İstanbul İSİG Meclisi: “Çocuk İşçiliğine, Gençlerin Güvencesiz Çalıştırılmasına, İş Cinayetlerine Hayır!”
İstanbul İSİG Meclisi, 22 Nisanda İstanbul Kadıköy’de düzenlediği basın açıklamasıyla “Çocuk İşçiliğine, Gençlerin Güvencesiz Çalıştırılmasına, İş Cinayetlerine Hayır” dedi. Süreyya Operası önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına çeşitli sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve emekten yana siyasi partiler destek verdi. Daha yılın ilk 4 ayı bitmeden en az 18 çocuk işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğinin hatırlatıldığı açıklamada çocuk işçiliğin ve MESEM uygulamasının son bulması istendi.
İSİG Meclisi adına basın açıklamasını yapan metal işçisi Nimet Erben şunları söyledi: “Çalışma yaşı 10’un altına düşmüştür. Dengeli ve yeterli beslenmeyen, bir kısmı ise geceyi sokakta veya çöplüklerde geçiren çocukların çalışmaları haftanın 7 günü ve günlük 14 saati bulabilmektedir. Sonuç olarak Türkiye sanayisinin dünya pazarlarında, özellikle AB pazarında var olmasının yegâne yolu, ucuz iş gücü ihracıdır. Bu noktada çocuk işçilik elzemdir. Çocuk işçiliğin ancak üretenlerin yönetmesi durumunda önlenebileceğinin bilinciyle çocuk işçilik yasaklanmalıdır. Eğitime verilen bütçe artırılmalı, MESEM uygulamasına son verilmeli, mesleki öğrenim çocuk ve gençlerin gelişimine uygun bir biçimde planlanmalı ve kamusal kurallar çerçevesi içinde olmalıdır. Ancak bunları sistem içinde ifade etmek tek başına bir anlam ifade etmiyor. Örgütlenmek, mücadele etmek ve direnmek gerekiyor.” Eylem “Çocuk İşçilik Yasaklansın”, “MESEM’de Vahşete Sömürüye Son” sloganlarıyla son buldu.