You are here
Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
Gebze’den bir petrokimya işçisi
Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde çalıştırılan işçiler hem insanlık dışı koşullarda çalışmış hem de dünyanın en pahalı madenlerinden birini çıkardıkları halde sadece patronların kasasını doldurmuşlar, kendileri sefalete mahkûm edilmişlerdir. Peki işçiler, getirdiği kâr çok büyük olan bir madeni çıkardıkları halde neden kötü koşullarda yaşamaya ve çalışmaya mahkum ediliyorlar?
Patronların kâr hırsı dünyamızı da insanlığı da yok ediyor. Kapitalizmin rekabetçi doğası onun efendilerinin de insanlıktan çıkmasına ve hırslı birer canavara dönüşmesine neden oluyor. Üretilen ürünün çevreye, canlıya, insana verdiği zarar sermaye sınıfının umurunda bile değil. Yakın zamanda örneğini yaşadığımız Erzincan İliç’teki altın madeni faciası hem işçilerin canının hiçe sayıldığını hem de doğanın katledildiğini gözler önüne seriyor. Üstelik göz göre göre gelen bir facia. İşçiler günler öncesinden çökme tehlikesine karşı şirket yöneticilerini uyardığı halde hiçbir önlem almayan sermaye sahipleri yüzünden öldüler. Çünkü patronlar için işçilerin canının değeri asgari ücret kadardır.
Doğayı ve insanlığı kâr düzenine kurban veriyoruz. Fakat başka dünyamız yok. Tek yaşanabilir gezegen olan dünyamıza sahip çıkmalı ve sermaye düzeninin dünyayı çöplüğe çevirmesine izin vermemeliyiz. Madenlerden, fabrikalardan çıkan kimyasal atıkların, moloz, pasa vb. yığınların doğaya ve canlılara zarar vermeyecek şekilde bertaraf edilmesi lazım. Teknolojik imkânlar madenlerde iş güvenliği önlemlerini arttırmak için kullanılmalıdır. İnsansı robotların yapıldığı bu çağda, hâlâ madenlerde işçiler ölümle burun buruna çalışmaya mahkûm ediliyorsa bu düpedüz cinayete teşebbüstür.
Doğamızı yani geleceğimizi kurtarmak için bir araya gelmeli ve doğa katliamına, işçi ölümlerine sebep olan patronlara ve onların çıkarlarını gözeten uygulamaları hayata geçiren siyasi iktidara karşı mücadelemizi büyütmeliyiz. İliçler, Somalar ve niceleri yaşanmasın diye işçiler olarak örgütlenmeliyiz.