You are here
UİD-DER’den Sumitomo İşçilerine Dayanışma Ziyareti
Ankara’dan UİD-DER’li işçiler
Çankırı Yakınkent OSB’de bulunan Sumitomo lastik fabrikasında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine Petrol-İş üyesi binlerce işçi 29 Mayıstan beri grevdeler. UİD-DER’li işçiler olarak grevci işçilere, grevlerinin 13. gününde dayanışma ziyaretinde bulunduk. Dayanışma ziyaretimizden memnuniyetlerini belirten işçiler, sınıf dayanışmasının kendilerine güç verdiğini aktardılar. Coşkuyla ve kararlılıkla mücadeleyi sürdüren işçiler, tüm UİD-DER’li işçilere dayanışma duygularını ve selamlarını ilettiler.
Grev alanında direniş süreci üzerine sohbet ettik. Anadolu bozkırının ortasındaki bir fabrikada 2500’e yakın işçiyle greve çıkabilmenin kolay olmadığını belirten sendika yöneticileri, bunu güven, birlik ve dayanışma sayesinde başardıklarını vurguladılar. TİS süreci boyunca işçilerle birlikte hareket ettiklerini söyleyen yöneticiler, grev hazırlıklarını da önceden yaptıklarını kaydettiler. 1 Mayıs’ta Çankırı’da alanlara çıkarak seslerini duyurduklarını ifade eden şube yöneticileri, mücadelede kararlı olduklarını söylediler. Fabrikada üretimi tamamen durduran Petrol-İş üyesi işçiler de talepleri karşılanıncaya dek mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceklerini belirttiler.
Alım gücündeki gerilemeye dikkat çeken işçiler, asgari ücretle çalıştırıldıklarını aktardılar. Civardaki pek çok fabrikada asgari ücretle işçi çalıştırıldığını söylediler. Sefalet ücreti dayatmasına son vermek için mücadele ettiklerini ifade ettiler. Her yıl kâr rekorları açıklayan patronların sıra işçinin ücretine gelince ağlamaya başlamasına kanmadıklarını belirten işçiler, ücret talepleri konusunda geri adım atmayacaklarını dile getirdiler. Toplu sözleşmede kimi idari maddelerin yanında asıl olarak ücret konusunda anlaşmazlık yaşandığını aktaran işçiler %140 zam talep ediyorlar. Patron ise 5 aylık görüşmeler sonucunda zam oranını yüzde 93’e çıkardı.
İşçiler geçmiş dönemlerdeki sözleşme süreçlerinden deneyim kazandıklarını, enflasyon karşısında ücretlerin hemen eridiğini ifade ediyorlar. İstedikleri zamlı ücretin TÜİK’in sahte verilerine göre dahi yoksulluk sınırının altında kaldığını söylüyorlar. Patronun yıllardır kâr payı yalanıyla kendilerini aldatmaya çalıştığını aktarıyorlar. Sefalet ücreti dayatmasının yanı sıra fazla mesai dayatması, tehlikeli bölümlerde risk primlerini ödememe gibi hak ihlallerinin yaşandığını belirtiyorlar. Ağır ve tehlikeli iş yapmalarına rağmen sefalet ücretlerine mahkûm edildiklerini kaydediyorlar. Üstelik kimi bölümlerde doğrudan kimyasala maruz bırakılıyorlar. Bu durum çeşitli meslek hastalıklarına ve sağlık sorunlarına davetiye çıkarıyor.
İşçiler grevin diğer fabrikalarda da yankı uyandırdığını, Sumitomo fabrikasının hemen yanındaki Alpin Çorap patronunun işçilerin grevden etkilenmemesi için servis güzergâhlarını değiştirdiğini anlattılar. Sumitomo’da greve çıkmalarının ardından Alpin Çorap’ta ücretlerin asgari ücret düzeyinden 25 bin liraya yükseltildiğini duyduklarını eklediler. Başka bir işçi ise diğer yerlerde de işçilerin asgari ücret dayatmasına karşı çıkmak istediğini ancak sendikalı olmadıkları için seslerini duyuramadıklarını belirtti. Sendikalı olup hakkını aramanın önemine değindi.
Grevci işçiler için yaptığımız kekler ve ikram edilen içecekler eşliğinde sohbetlerimizi sürdürürken grev alanındaki coşkunun ve kararlılığın pekiştiğine tanık olduk. Sınıf dayanışmasının her türlü hak arama mücadelesi için ne denli elzem olduğunu bir kez daha hissettik. Grevci işçilerin içten karşılamalarıyla başlayan dayanışma ziyaretimiz hep birlikte coşkuyla yükselttiğimiz sloganlarla son buldu. Mektubumuzu bitirirken Sumitomo’dan Mersen’e, Durak Teksil’den Perfetti’ye ülkenin dört bir yanında hak arama mücadelesini sürdüren sınıf kardeşlerimizin onurlu mücadelelerini selamlıyor, dayanışma duygularımızı iletiyoruz. Yaşasın Sınıf Dayanışması, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!