You are here
Göçmen Düşmanlığı Kimin İşine Geliyor?
İstanbul Esenyurt’tan bir metal işçisi
İşçiler olarak pek çok sorun yaşıyoruz. Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Arap demeden canımızı dişimize takmış, geçim derdine düşmüş durumdayız. Biz daha çok çalıştıkça patronlar da daha çok zenginleşiyor. Onlar zenginleştikçe de biz yoksullaşıyoruz. Artan hayat pahalılığı, düşük ücretler, fahiş ev kiraları… Siyasi iktidar bu sorunların üzerine açlık sınırının altında kalan asgari ücrete ara zam yapmayarak yoksulluğumuzu daha da derinleştirdi.
Patronlar sınıfı bu tablo değişmesin, işçiler haklarını genişletmesin de kârları düşmesin diye her fırsatta biz işçilerin birlik olmasının önüne geçmek için her yola başvuruyor. Patronlar ve siyasi iktidar istiyor ki biz işçiler hiçbir hak talep etmeden kölelik koşularında çalışmaya razı olalım. Bir araya gelmeyelim, örgütlenmeyelim, hakkımızı aramayalım. İşte bundandır ki, işçileri bölüp parçalamak ve arkalarına yedeklemek için her fırsatı değerlendiriyorlar. Son yaşanan Kayseri olayı da bunu açık bir şekilde gösteriyor.
Zaten uzun zamandır her fırsatta işlenen göçmen düşmanlığı, Suriyelilere yönelik kin ve nefret, Kayseri’de bir taciz olayı üzerinden örgütlenerek sokağa taştı ve ırkçı bir hezeyana dönüştürüldü. Sokaklara akın eden ırkçı güruhlar ve onların etkisinde kalan kesimler, Suriyelilerin işyerlerini yağmaladı, birçok kişiyi darp etti. Konuyla hiç alakası olmayan binlerce kişi bir anda kendisini ırkçı saldırıların ortasında buluverdi.
UİD-DER’in Ortadoğu’da yürüyen haksız savaşa karşı “Savaş da İstemiyoruz, Düşmanlık da” yürüttüğü bir kampanya vardı. Bu sloganın ne kadar önemli olduğu bugün bir kez daha ortaya çıkıyor. Biz işçi sınıfı olarak halklar arasında savaş da istemiyoruz düşmanlık da! Bir kez daha yaşayarak görüyoruz ki ırkçılık işçi sınıfına değil patronlara hizmet ediyor. Yeryüzünü savaş cehennemine çeviren, milyonlarca insanı yerinden yurdundan eden ve mağduru her fırsatta sorunun kaynağı olarak gösteren kapitalist düzene hayır diyoruz. İşçi sınıfına nefes aldırmayanları, sırtımızdaki yükü daha da ağırlaştırmak için bu yollara başvuranları her fırsatta teşhir etmek sorumluluğumuzdur. İşçi sınıfının birliğini sağlamak görevimizdir.
Savaş da İstemiyoruz Düşmanlık da!
Yaşasın İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği!