You are here
İngiltere’de Göçmen Düşmanlığı, Irkçı ve Faşist Yükseliş Protesto Edildi
İngiltere’de binlerce kişi ırkçı ve faşist yükselişe karşı “No Pasaran/Geçit Yok” şiarıyla 27 Temmuzda başkent Londra sokaklarına çıktı. İngiltere’de Tommy Robinson liderliğindeki faşist örgüt İngiliz Savunma Birliği’nin (EDL) düzenlediği mitinge karşı “Irkçılığa, faşizme, aşırı sağa karşı birleş” diyen işçi ve emekçiler kitlesel bir protesto gerçekleştirdi. Başkent Londra’da bir araya gelen çeşitli sektörlerden ve sendikalardan işçiler, birçok inanç ve göçmen örgütünden emekçiler, öğrenciler “faşistlerin sokaklarımızda yeri yok” diye haykırdılar, tüm işçi ve emekçileri faşizme ve ırkçılığa karşı birlik olmaya çağırdılar.
Russel Meydanı’ndan hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’a doğru sendikalarıyla, örgütleriyle yürüyen işçiler, liseli, üniversiteli gençler, çocuklarıyla aileler eylem boyunca “Göçmenler hoş geldiniz”, “Birleşen işçiler yenilmezler”, “Biz halkız, sessiz kalmayacağız, faşizme son!” sloganlarını attı. Onlarca sendikadan ve ırkçılık karşıtı örgütlerden temsilcilerin, bağımsız milletvekillerinin konuşmalar yaptığı eylemde büyüyen faşizm tehlikesine işaret edildi. Tarihten dersler hatırlatıldı, aşırı sağın ve faşizmin yükselişine karşı dayanışma ve mücadele ruhunun örülmesi gerektiği çağrısı yapıldı.
Avrupa ülkelerinde olduğu gibi İngiltere’de de egemenler eliyle beslenen faşist yükselişe, göçmen düşmanlığının körüklenmesine, aşırı sağın güç kazanmasına işçi ve emekçiler geçit vermiyor. İktidarda olduğu 14 yıl boyunca göçmen düşmanlığını tırmandıran Muhafazakâr Parti son seçimleri büyük bir hezimetle kaybetse de göçmenleri hayat pahalılığının ve enflasyonun nedeni olarak gösteren, Müslümanlar başta olmak üzere göçmenleri hedef tahtasına oturtup nefret ve düşmanlık söylemleriyle oy devşiren Nigel Farage’ın partisi Reform UK, tabanını genişleterek parlamentoya girmişti. Bu yükselişten cesaret alan ırkçı ve faşist EDL, “ülkemizi göçmenlerden geri istiyoruz” diyerek bugüne kadarki en kalabalık ırkçı gösterisini gerçekleştirdi.
Önceki yıllarda “Black Lives Matter / Siyahların Yaşamları Önemlidir” hareketini, sendikaları ve işçi dostu milletvekillerini hedef gösteren Tommy Robinson ve faşist örgütünün çeşitli eylem ve girişimleri sendikaların ve ırkçılık karşıtı örgütlerin mücadelesiyle engellenmişti. Tüm dünyada olduğu gibi İngiltere’de de egemenlerin eliyle örgütlenen ve önü açılan faşist hareket bugün derinleşen sorunlar karşısında sermaye sınıfına yönelen öfkeyi saptırıyor, göçmenleri günah keçisi ilan ederek islamofobiyi kışkırtıyor. Savaş alevleriyle sarılmış, katliama uğrayan Filistin halkı için gerçekleştirilen dayanışma eylemlerini karalamaya çalışıyor. Ancak İngiltere işçi sınıfı, faşizme karşı geçmiş mücadele deneyimlerinin dersleriyle mücadele bayrağını yükseltiyor. Faşizmi körükleyen egemenlere karşı öfkesini büyüterek “Daha önce yendik, yine yeneceğiz!” diye haykırıyor.