You are here
Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmaları yapıyor. Bölge halkı 3 Ağustosta sivil toplum örgütlerinin öncülüğünde Emsa Madenciliğin yaptığı maden arama ve sondaj çalışmalarını protesto etmek amacıyla valilik önünde eylem yaptı.
Eylemde Şehitler Köyü Eski Dernek Başkanı Halil Bakan bir konuşma yaptı. Bakan verdiği şu bilgilerle bölgenin nasıl bir tehdit altında olduğunu belirtti: “Tokat ve çevresinde toplam 937 adet 4. grup maden ruhsatı bulunmaktadır. Tokat ili ve çevresinin yüzde 46’sı madenlere ruhsatlanmıştır. Bu ruhsat alanları, ormanlarımızın yüzde 44’ünü, bereketli tarım alanlarımızın yüzde 27’sini, hayvancılığımızın can damarı meralarımızın yüzde 56’sını kapsamaktadır. Bu güzelim alanlar maalesef madene ruhsatlandırılmıştır.” Bakan, Emsa Madencilik şirketinin ÇED raporu gibi yasal yükümlülükleri yerine getirmeden çalışmalara başladığını belirtti. Çevre İl Müdürlüğüne başvurarak firmanın yaptığı sondajlı ön aramadan da ÇED Raporu istenmesini talep ettiklerini söyledi.
Bakan konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “Köylerimiz, topraklarımız, akarsularımız, ormanlarımız, tarım alanlarımız, hayvanlarımız, biyo çeşitliliğimiz bu talancı maden şirketlerinden kurtarılıncaya kadar mücadele sözü veriyoruz. Kurdun kuşun hakkı için, insanımızın aşı için, çocuklarımızın yarınları için direneceğiz ve kazanacağız!”
Basın açıklamasından sonra traktörleriyle sondajın vurulduğu Yaylacık mevkisi Sorhun Obasına giden köylüler çalışma yapılmasını engelledi. “Köyümüzde maden istemiyoruz” diyen Şehitler (Serkiz), Gölcük, Sokutaş, Keçeci ve Benli köylerinin muhtarları ve köylüler 20 Temmuzda da Serkiz yaylasındaki iş makinelerini durdurmuşlardı.
AKP döneminde maden kanunu ulusal ve uluslararası maden şirketlerinin çıkarına defalarca değiştirildi. 2008-2023 yılları arasında 386 bin madene ruhsat verildi. Bugün ülkenin yaklaşık yüzde 60’ı maden alanı olarak ruhsatlandırılmış durumda. Bu hırsın sonuçlarından biri olarak ise dünyada son 20 yılda meydana gelen ölümcül maden kazalarının beşi Türkiye’de gerçekleşti.
Son dönemde ÇED olumlu kararı verilen projelerin çoğu ormanları, tarım arazilerini, meraları, yaban hayatı koruma alanlarını kapsıyor. Maden işletmelerinin bulunduğu bölgenin toprağını, suyunu zehirlemesi, köylülerin yaşam ve geçim alanlarını yok etmesi köylüleri madene karşı mücadeleye itiyor. Yıllar önce “size iş sağlayacağız, bölgeyi, ülkeyi kalkındıracağız” denilerek kandırılan köylüler durumun hiç de anlatıldığı gibi olmadığını yaşayarak gördüler. Artık yeni maden sahaları açılmak istenen bölgelerdeki köylüleri başlarına gelecekler konusunda uyarıyorlar.
Türkiye’de maden şirketlerine karşı direniş 90’lı yıllara dayanıyor. Bunların en büyüğü ve akılda kalanı İzmir Bergama’da altın madenine karşı köylülerin yıllara yayılan mücadelesi oldu. Ardından Cerattepe, Akbelen, Kazdağları direnişleri geldi. Bugün de Türkiye’nin onlarca bölgesinde köylüler maden şirketlerine karşı, ormanlarını, zeytinliklerini, tarım arazilerini, hayvanlarını, çocuklarının geleceğini korumak için direniyorlar.
Ordu’nun Ulubey ilçesi Çatallı ve Yeni Sayaca mahallelerinde açılmak istenen bentonit maden ocağına karşı köylülerin mücadelesi sürüyor. Manisa/Gördes’te bulunan Kalemoğlu köyünde 10 yıldır faaliyet gösteren nikel madenini genişletmek isteyen şirketin köyle bütünleşik olan Kocamurt ormanında başlattığı sondaj çalışmasını engelleyen köylüler nöbete başladılar. Artvin/Arhavi’de Cengiz Holdingin maden ocağı projesine karşı bölge halkı mücadele ediyor. Diyarbakır’ın Kulp ilçesine bağlı Hesadin Yaylasında demir ve krom madeni için yapılmak istenen arama çalışmasını engelleyen köylüler direniş başlattı. Aydın'ın Karpuzlu ilçesine bağlı Hatipkışla köyü yakınlarında yapılmak istenen madencilik faaliyetine karşı da köylüler mücadele başlattı. Tokat Günçalı, Killik ve Çayören köylerinde yapılmak istenen maden arama faaliyetlerine karşı köylüler hem yargı kanalıyla mücadele ediyor hem de köyün giriş ve çıkışına yerleştirdikleri kameralarla buraları izliyor, nöbet tutuyorlar. Gümüşhane’nin merkeze bağlı Yeşilyurt köyünde maden arama çalışmalarını sürdüren HGM Madencilik firmasının başlattığı sondaja tepki gösteren köylüler de eylem yaptı. Kazdağları’nda CVK Madencilik’in Gökçeyazı Sarıalan altın madeni projesine karşı mücadele devam ediyor.
Türkiye’de siyasi iktidarın desteğini de arkasına alan sermaye sınıfı ormanı, suyu, kurdu kuşuyla bir bütün olarak doğayı daha fazla kâr hırsıyla sınırsızca yağmalamanın peşinde. Yaşam alanları, geçim kaynakları yağmalanmak istenen köylüler ise bu yağmayı engellemenin tek yolunun mücadele olduğunu görüyorlar. Devlet gücünü maden şirketlerinden yana kullanan iktidarın baskılarına, tehditlerine rağmen kenetleniyor, mücadeleyi büyütüyorlar.
Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına