You are here
Kendimiz İçin Yürümeli ve UİD-DER Ailesini Büyütmeliyiz!
Ankara’dan iş güvenliği uzmanı bir kadın
İşçi Dayanışması bültenin 195. sayısındaki “Kendimiz İçin Yürüdük” yazısı beni çok etkiledi. Yazıda emekçi kadınların daha iyi bir yaşam için mücadele etmesi gerektiği anlatılıyor. Bir de mücadele eden kadın işçilerin önüne çıkarılan engellere ve bu engellerin nasıl aşıldığına dair örnekler veriliyor. Bu örnekler yıllar önce UİD-DER ailesi ile tanıştığımızda annemin ve benim yaşadıklarımıza çok benziyor.
“Ailene vakit ayıracağın yerde burada ne işin var?”, “Bu işlerle uğraşacağına çocuğunla ilgilen, çocuğuna ayıracağın vakitten çalıyorsun”… Bu cümleler örgütsüz sınıf kardeşlerimizin, mücadele eden, sendikada, grev-direniş alanında boy gösteren emekçi kadınlara söylediği cümleler. Bir zamanlar ben de UİD-DER ailesiyle yeni tanışan anneme böyle söylüyordum. Annem o zamanlar hastanede çalışıyordu. Bir hafta gündüz bir hafta gece vardiyasında çalışıyordu ve ben çoğu zaman annemin yüzünü göremiyordum. Ama annemin benimle ilgilenememesinden onu sorumlu tutuyor, UİD-DER’e gitmesinden yakınıyordum. Annem zaten çok yoğun çalışıyor ve yoruluyordu. Bir de ben bencilce davranarak onu üzüyordum. Fakat derneğe gidip geldikçe annem değişiyor, dönüşüyordu… Bana ve ailesine karşı fikirlerini inatla savunuyordu. Daha sonra ben de UİD-DER’in yaptığı etkinliklere katılmaya başladım.
UİD-DER sayesinde annemle aramızdaki ilişki gelişti. İnsanın çocuğuyla ilgilenmesinin onunla saatler geçirmesi demek olmadığını zaman içerisinde anladım. Daha önce annemi resmen banka olarak görüyordum. İstediğim her şeyi almak, her istediğimi yapmak zorundaydı. Bunun için ağır bedeller öderken bana da ödetiyordu. Daha gelişim yaşlarımdayken bilgisayar ile tanışmıştım. Annem çalışma koşullardan dolayı benimle ilgilenemediği için saatler boyu bilgisayarda oyun oynuyordum. Bu yüzden de omurilik eğriliği baş gösterdi. Annem de örgütsüz olduğu dönemlerde isteklerimi karşılayarak, bana bilgisayar alarak iyilik yaptığını düşünüyordu belki. Ama kendisine ve bana asıl iyiliği UİD-DER’de örgütlenerek, inatla yoluna devam ederek yaptı. Bu yüzden anneme minnettarım. Bize bu fırsatı veren, yeni bir hayat sunan UİD-DER’e daha da minnettarım.
Çocuklarımızın geleceği için bir şey yapmak istiyorsak, önce işçi sınıfının evlatları olduğunu bilen çocuklar yetiştirmeliyiz. Kol kola mücadeleyi büyütmeliyiz daha sonra. Yazıda anlatıldığı gibi “Ailemize, kendimize, evlatlarımıza zaman ayırmak istiyorsak iş koşullarımızın düzeltilmesi, iş saatlerinin kısaltılması, dinlenme ve mola saatlerinin arttırılması, ücretlerin yükseltilmesi için mücadele etmek zorundayız.” Kendimiz ve çocuklarımız için iyi şeyler istiyorsak, daha iyi şartlarda yaşamak istiyorsak Nurten ablanın dediği gibi kendimiz için yürümeliyiz! UİD-DER ailesini ve mücadeleyi büyütmeliyiz.
Bu İşareti Yapanlar Kim?