You are here
Rakip Değiliz
Gebze’den petrokimya işçisi
Çalıştığım işyerinde bazı işçi arkadaşlarım aldıkları düşük ücretin sebebinin yaptıkları işten kaynaklandığını, daha iyi maaş alabilecekleri bölümlere, görevlere veya mesleklere gelerek maddi sorunlarının çözüleceğini düşünüyorlar. Bu yolla hem iş yüklerinin azalacağına hem de ücretlerinin yükseleceğine inanıyorlar. “Biraz daha dişimi sıkayım, amirlerimin istediği gibi yüksek performans göstereyim elbet ben de rahata kavuşurum, patronum bana hakkımı verir” diye düşünüyorlar. Bireysel olarak girdikleri bu çaba diğer işçi arkadaşlarıyla aralarındaki güven ve dayanışma ruhunu zedeliyor, böyle düşünen işçileri yalnızlaştırıyor.
Pek çoğumuzun işyerinde böyle düşünen arkadaşlarımız var. Kendi paçasını kurtarabileceğine inandırılmış işçi arkadaşlarımız aynı fabrikalarda yıllarca bizlerle aynı sorunları yaşıyorlar. Hayalleri gerçekleşmedikçe de umutsuzluğa kapılıyorlar. Çalışma koşulları ağırlaştıkça, ücretler enflasyon karşısında eridikçe çok çalışmanın, yüksek performans göstermenin işe yaramadığını görüyorlar. Ama dayanışma içinde birleşmek, haklarını birlikte aramak konusunda henüz adım atmıyorlar. Birlikten, dayanışmadan, örgütlenmekten bahsettiğimizde konuştuklarımız onlara önce çok uzak geliyor. Patronların yarattığı sahte umutlar başta daha kolay görünüyor. Ama çıkar yolları kalmayınca bizi daha dikkatli dinlemeye başlıyorlar.
O arkadaşlarımız yalnız, kendi başlarına değiller. Bizim gibi dayanışmanın en büyük zenginlik olduğunu bilen örgütlü işçiler, arkadaşlarına birlikte mücadele etmenin en doğru yol olduğunu göstermekten çekinmezler. İşçi arkadaşlarıma rakip olmadığımızı, çıkarlarımızın ortak olduğunu ve ancak gücümüzü birleştirirsek patronlara karşı haklarımızı koruyabileceğimizi anlatıyorum. Biz işçiler rakip değiliz, kardeşiz, birleştikçe güçlenen bir sınıfın evlatlarıyız.