You are here
Nükleer Santrallere Karşı İşçi Sınıfının Tutumu Ne Olmalı?
Adana’dan UİD-DER’li işçiler

UİD-DER’li işçiler olarak “Tüm dünyada nükleer santraller derhal kapatılsın” kampanyamızı Adana’da da hayata geçiriyoruz.
Bu kapsamda Tez Koop-İş Adana şubesinde düzenlenen etkinliğe katılan işçi kardeşlerimizle sabah kahvaltısı yaparak güzel sohbetlerine eşlik etme şansı bulduk. Ardından toplantı salonunu etkinliğe hazır hale getirerek işçi kardeşlerimizin yerlerini almasını bekledik. Nükleer santrallerin insan yaşamına ve doğaya verdiği zararları, kapitalist sistemin enerji ihtiyacı söyleminin ardında yatan gerçekleri, Fukuşima, Çernobil ve daha pek çok nükleer santralde meydana gelen kazaların insan hayatına ve doğaya uzun yıllar içinde verdiği zararı dinledik arkadaşımızdan. İşçi sınıfının yaşadığı tüm sorunları mücadelesinin bir parçası haline getiren derneğimizin bu konuda da işçi sınıfının bilinçlenmesi ve mücadele etmesi için çaba gösterdiğini anlattı.
Bu kısa sunumun ardından, işçi kardeşlerimizin pek çoğunun söz aldığı canlı bir tartışma bölümü gerçekleştirdik. Bir işçi kardeşimiz, 4-5 yaşlarındayken Afşin termik santralinin bulunduğu yerlerde oynadığını, şimdilerde ise termik santralin yer aldığı bölgede doğanın resmen yok olduğunu, kanser hastalarının sayısının arttığını anlattı bizlere. Başka bir işçi arkadaş, nükleer enerji yerine yenilenebilir pek çok enerji türünün kullanılabileceğini ifade etti. Bazı arkadaşlar “hiç mi yararı yok bu santralin?” diye sordular. Derneğimizden bir arkadaş ise, yarar olarak söylenebilecek hiçbir şeyin böylesi muazzam büyüklükteki bir toplumsal riske katlanmamızı gerektirmediğini anlattı.
Aslında insanlığın tüm enerji ihtiyacı, riski az enerji kaynaklarıyla sağlanabilir. Ancak kapitalistlerin ne bu maliyeti karşılamak ne de birer potansiyel nükleer silah fabrikası olan nükleer santrallerden vazgeçmek gibi bir dertleri var. İnsanlık işçi iktidarı altında tüm bu sorunları ortadan kaldırabilecekken, neden bu vahşete kurban verilmeyi beklesin? Sınıfımızın örgütlü gücü ile kapitalizmin çürümüşlüğüne son vermek, yaşanılası bir dünyanın temellerini atmak için mücadeleyi güçlendirmeliyiz. Her alanda bu mücadeleyi güçlendirmek için büyük çaba harcayan derneğimiz UİD-DER bize bunun yollarını göstermeye devam ediyor. Bize de bu çalışmalara daha büyük bir gayretle katılmak düşüyor.