You are here
Gebze’deki Telekom Grevcilerini Ziyaret Ettik
UİD-DER Gebze Temsilciliği
UİD-DER Gebze temsilciliği olarak, 18 Kasım Pazar günü, Gebze’deki Telekom işçilerini, grevlerinin 34. gününde ziyaret ettik. İşçilerle grevlerinin seyri ve son gelişmeler üzerine sohbet ettik. Son günlerde yaşanan grevci işçilere yönelik tutuklamalar ve artan baskılar üzerine de düşüncelerini sorduk.
Sendikal örgütlülüğün korunması ve eşit işe eşit ücret gibi temel taleplerle başlayan Telekom grevi, burjuva medyanın ve kolluk güçlerinin tüm saldırılarına rağmen bir ayı aşkın bir süredir devam ediyor. Telekom Gebze şubesinde, 82’si sendikalı 19’u kapsam dışı olmak üzere toplam 101 işçi bulunuyor. Birçoğu daha önce hiç greve katılmamış olsa da bu işçiler uzun yıllardan beri Telekom’da çalışıyorlar. İşçiler, “işçinin en büyük gücü sendikal birliği ve beraberliğidir” diyerek, işverenin sendikalarına yönelik saldırıları sonucunda greve gitmek zorunda kaldıklarını ifade ediyorlar. Çeşitli sözleşmeler yoluyla kapsam dışı personel sayısının hızla arttırıldığını ve ücret farklılıklarının da bu saldırının bir parçası olduğunu belirtiyorlar. Taleplerinin de bunlara yönelik olduğunu vurguluyorlar.
Grevin bir aylık bir süre zarfında hayatlarında yarattığı değişiklikleri ve ailelerinin greve bakış açısını sorduğumuzdaysa, işçiler, ailelerinin moralinin bozuk olduğunu dile getirdiler. Grevin kendilerine çok şey öğrettiğini fakat medyanın taraflı haber yapması sonucu grevlerinin haklılığını insanlara anlatmakta güçlük çektiklerinden yakındılar.
Ayrıca belirtmek gerekiyor ki Türk Telekom yönetimi, greve katılan işçileri zor duruma sokmak, grevin kırılmasını sağlamak için grevci işçilere ve onların ailelerine sevk kâğıdı vermeyerek işçileri sağlık hizmetlerinden mahrum bırakıyor.
İşçiler, Oger Telekom şirketinin sabotaj iddialarıyla grevlerini sabote etmeye çalıştığını, bu tip haberlerle çıkan arızaların nedeninin grevci işçiler olduğu yanılsaması yaratılarak, hizmet alımında oluşan aksaklıklar sebebiyle kitlelerde oluşacak tepkilerin şirkete değil hakkını arayan işçilere yönlendirilmeye çalışıldığını belirttiler. İşçiler grevlerinin birçok yerde patron tarafından kırılmaya çalışıldığını, ancak buna izin vermediklerini ve bunlarla ilgili 1700 adet suç duyurusunun mahkemede olduğunu belirtiyorlar. Söz Diyarbakır’da tutuklanan arkadaşlarına geldiğinde ise, şu anda serbest bırakılmayan iki arkadaşlarının bulunduğunu ve onların suçsuz olduğunu bildiklerini ifade ediyorlar. Tüm bunların grevlerine yönelik saldırılar olduğunu, ayrıca arkadaşları serbest bırakılıncaya kadar bu grevin bitmeyeceğini de kesin bir dille vurguluyorlar.
Türk-İş ve diğer konfederasyonların desteklerini nasıl bulduklarını sorduğumuzda, diğer konfederasyonların ellerinden gelen desteği sunduklarını, kendi konfederasyonlarının da greve tam destek verdiğini söylüyorlar. Son görüşmelerle bir uzlaşma ortamı oluşmazsa Türk-İş’in kendisine bağlı tüm işyerlerinde eylem kararı alacağını belirttiğini, sonuna kadar mücadele edeceklerini ve sendikalarının da kendi rızaları olmadan bu grevi bitiremeyeceğini ifade ediyorlar.
Grevci işçiler, gerçekleştirdiğimiz sohbetin sonlarında, gerektiğinde Türk-İş’i eleştirebilme cesaretini de gösterebildiklerini, hatta zamanında Türk-iş’in de destek verdiği “esnek çalışma” yasasından dolayı Türk-İş’in de suçlu olduğunu belirttiler. Bunu o dönemde de şube olarak pek çok kez dillendirdiklerini söylediler.
Grevci işçi arkadaşlara, derneğimiz UİD-DER’in çeşitli işkollarından çok sayıda işçinin katılımı ile kurulduğunu, amacının işçiler arasında bir dayanışma ve mücadele kültürünün oluşturulmasına hizmet etmek olduğunu anlattık ve UİD-DER olarak grevlerini desteklediğimizi ifade edip onlarla vedalaştık.
Telekom işçileriyle söyleşi